Yazılımlar yardımıyla ses kaydı almaya başladığımız 90′lı yılların başından beri, bu işe yeni olan herkesin yapageldiği bir hatadan bahsedeyim ilk olarak…
Analog makara bantlara ses kaydı aldığımız o ilginç (ve güzel) yıllarda bu tip müdahaleler yapmak aklımıza bile gelmezdi, çünkü solist kaydını alırken yaptığınız her kayıt ve kayda ait kayıt sırasındaki yamalar, bandın tek bir kanalına gider, araya girip çıkmalar da bazen ilginç sonuçlar doğururdu.
Kayda girdiniz, solist okuyor, nameler birbirini izliyor, herşey güzel… derken bir “AH!” durumu:
“O kelimede detone olmasaydı keşke!”.
Albüme bu haliyle mikslenmesi hoş olmaz tabii.
Yama alınacak.
Teybi geri sardınız, soliste: “Herşey çok güzel” yalanını attınız, ama ardından da:
“… ama şu-şu kelimeyi (ya da kısa cümleyi) tekrar alalım, tam olsun” dediniz… solist önceki cümleleri duyarak, ve düzeltilecek yerin az öncesinden söyleyerek geldi, o sizi zaman zaman tedirgin eden yuvarlak, kırmızı düğmeye (kayıt tuşuna) bastınız.
Doğru anda bastıysanız ne alâ. Eğer parmaklarınız ya da refleksiniz zayıftıysa, ya da analog teybin o hassas “uyanış”a gectiği milisaniyelik boşluğu denk getiremediyseniz, “kalsın” dediğiniz güzelim kaydın son cümlelerini “yediniz” demekti…
Şimdi bu devirde “doğru anda” tuşa basma gerekliliği kalmadı tabii… “Kaçıncı yüzyılda yaşıyoruz kardeşim?!“, değil mi ya? Şimdi ben o kayıt tuşuna basarken, parkta sincap besliyormuşcasına rahatım… “gönder gitsin, yallah!”.
Ama teknoloji gelişip de sesleri bilgisayar ekranında görmeye başladığımızdan beri, beynimizi ve parmaklarımızı kaşındıran gereksiz detaylara takılır olduk. Bunlardan birisi de, solist/vokal hattındaki nefes sesleri.
nefes sesinin görüntüsü

“Bırak dursun orada, ne var” yani, değil mi?
Değil. İllâ oraya (araya) gidilecek ve susturulacak o caanım ses.
Yapmayın
Aslında o ufak sesleri susturmak ya da silmekle, müziğin ya da miksinizin en önemli kısmına, yani “doğal”lığına müdahale etmiş oluyorsunuz.
Bu demek değil ki, rahatsız eden yerlere de dokunmayacağız…
Kullanılan Mikrofon, preamp, kompresör, solistin mikrofona yakınlığı ve solist gibi nedenlerden ötürü (haha), bu nefes sesleri gereğinden fazla yüksek kaydedilmiş olabiliyor. Özellikle fiziksel rahatsızlığı olanlar ve nefes kullanma tekniği zayıf olan solistlerin kaydında, bu nefes sesleri dikkati dağıtan bir unsur haline gelebilir.
Rahatsız eden bu sesi kısın, bir de öyle deneyin.
"event" ve (mavi) volüm çubuğu

Bu tip bir volüm oynamasını, Cubase ve Nuendo’da adına “event” denen kutucuklar üzerinde yaparsanız, miks ya da editleme (düzeltme) işlemi sırasında bu “nefes problemi” bir daha ayağınıza takılmayacaktır.
Artık her Audio Sequencer’da bulunan volüm otomasyon özelliği de kullanılabilir belki, ama ben volüm otomasyonunu bu tip basit düzeltmeleri yaptıktan sonra, ve parçanın miksinin son aşamalarında kullanmak üzere tuttuğum “son silah” olarak görüyorum. Ayrıca yıllar boyunca edindiğim tecrübe gösterdi ki, bu yol mümkün olan en az zaman kaybıyla işi bitirmenize yarayan yol.
Peki az önce bahsettiğim yamalar, üstüste binen kelimeler ve nefes alıp-verme sesleri söz konusu olduğunda ne yapmalıyız?
Aslında bunun yanıtı da oldukça basit: Nefes almadan cümleyi/kelimeyi bitirebiliriz, ama başlatamayız.
Üstüste binen nefesler söz konusu olduğunda, eğer başka sanatsal bir tercih söz konusu değilse, takip eden ses kaydındaki nefes sesi kullanılır, önceki nefes sesi atılır:

Yukarıdaki resimde gördüğünüz nefes sesi, önceki kayda ait, takip eden sesten önceki nefes sesi. Mümkün olan en doğal sonuç için, çoğunlukla bundan kurtulmanız gerekir.
Onun yerine, “yeni” kayıttaki nefes sesini tercih etmeniz ilk denemeniz gereken şey:

Tabii herşey her zaman beklendiği gibi olmuyor. Bir bakıyorsunuz solist, yeni kayıtta nefes alırken ciklet yutmuş gibi bir ses çıkartmış. Ya da nefes korkunç. Halbuki “sakin” olması gerekiyordu (???), bilemem artık.
Beğendiğiniz ya da uygun bulduğunuz nefesi kesip, kaydırıp, normalde olması gereken yere oturtmak da size kalıyor.
Nefessiz solist kaydı olmaz.
Tabii elde etmek istediğiniz sonuç, özellikle yapay bir sonuç değilse.

Alıntı (İlter Kalkancı)